Türk Milliyetçisi Irkına Sahip Çıkıyor Mu?

Türk olmak bizim için ne demek. Türk demek bize neyi ifade ediyor? Tarihimizi, medeniyetimizi, örf ve adetlerimizi ne kadar biliyor veya ne kadarına sahip çıkıyoruz. Ve tüm bunlar bizim için ne anlama geliyor. İlber Ortaylı’nın dediği gibi okumuş cahiller gibi hiçbir kitap okumadan veya üç bilemedin beş kitap okuyarak, hiç araştırma yapmadan veya kulaktan dolma bilgilerle mi Türk olmalıyız. Eksik, yetersiz, yanlış bilgiler ışığında Türk mü olunur? Türk olmak, Milliyetçi olmak ataları ile böbürlenmek, şekil yapmak, herkesi yok saymakla mı olunuyor? Yoksa tam tersi mi olması lazım. Çünkü benim bildiğim Türk milleti savaşçı bir millet olmasının yanında zekası ile de her zaman tarihe adını yazdırmış.


Hani biz Türk olduğumuz için övünürüz ya. Hani bizim tarihimiz bin yıllardır süregeliyor ya. Hani cihanı dize getiren hanlarımız varmış ya. Sadece var olmakla değil adlarını tarihe yazdırmışlar. Peki bizler tüm bunların ne kadarını ve ne derecede biliyoruz? Sonuç olarak sadece Türküm demekle ne ‘’Milliyetçi’’ nede ‘’Türkçü/TURANCI’’ olunmuyor.


Gel gelelim Türk olmanın, milliyetçi geçinmenin meziyetlerine. Türkiye’de ve diğer Türk devletlerinde belli bir kesim Türkçü, Milliyetçi, TURANCI hatta Türk Irkçısı olarak kendini sınıflandırıyor. Fakat bu kelimelerin ne kadar altını doldurabiliyorlar orası biraz meçhul. Neden bu düşünceye kapıldığımı anlatmak isterim.


Düşüncelerimi dile getirmeden önce gerçek manada bilgili, ilgili ve milletine sahip çıkan bir elin beş parmağını geçmeyecek kadar az kişileri tenzih ederek sözlerime başlamak isterim. Yazımda tarihi bilgiler veya buna benzer bir şeyler yazmayacağım. Bu görev gerçek anlamda tarihçi olan kişilere düşer. Ben sırf Türk olduğu için üç kez sürgün edilmiş bir ailenin ferdi olarak düşüncelerimi yazmak istiyorum.


Osmanlı İmparatorluğu çöküş döneminde olduğundan ve yok olma raddesine geldiğinden devlet idaresi ve hâkim olduğu sınırları dahi koruyamayacak kadar zaaf düştüğü için kendi ırkından, soyundan olanlarla ilgilenemezdi. O sıralar zaten esir olan, başka güçlerin egemenliğine girmek zorunda kalmış Türk devletleri ve Türk toplulukları zaaf düşmüştü ne yazık ki. O dönemde Türk cumhuriyetlerinin yetiştirdiği birçok liderler öne atılsalar da maalesef ki güçleri yetersiz kalmış. O dönemde bir hamle yapılmalı yeniden yükselmenin gereksinimi vardı. Ve bunun farkında olan bir kişi vardı. O da Mustafa Kemal Atatürk idi. M.K. Atatürk çok bilgili, ilgili ve kendi ırkının büyüklüğü ve yüceliğinin farkında olduğundan devlet rejimini değiştirerek Cumhuriyeti kurmuş ve Türk Milletinin Yüceliğini her fırsatta da dile getirmiştir. Bu nedenle Türk Dünyası Atatürk’ü Türk milliyetçisi velLideri olarak görmüş ve ona saygı duymuştur. Atatürk aynı zamanda büyük bir TURANCI olduğunun düşüncesindeyim.
Bu kadar önemli bir liderin kurmuş olduğu ülkede günümüz şartlarında Atatürkçü, Milliyetçi, Türkçü, TURANCI gibi kavramları kullanan kesimlerin çoğunluğu kesinlikle bu tabirlerin hiçbirinin hakkı ile yerine getirdiğini düşünmüyorum. Yalnız sözlerimi tekrar ederek söylemek isterim ki, gerçek manada Türk Milliyetçisi olan kişileri bu genellemeye tabi tutmuyorum elbette. Örnekler üzerinden gidelim.


Daha düne kadar Azerbaycan’ın Karabağ bölgesinde özellikle Hocalı şehrinde katil ermeniler tarafından yapılan soykırım ile ilgili bir avuç kişi dışında kimse doğru dürüst bilgiye sahip değildi. Orada ermenilerin yaptığı zulmü kimse bilmiyordu ve de ilgilenmiyordu. Son dönemde Azerbaycan’ın toprakları olan Karabağ bölgesinde yaptığı haklı savaşta (buna toprak bütünlüğünün savunması da diyebiliriz) Türkiye Azerbaycan’a destek verdi diye laf edenler oldu. Neyse ki çokta sesleri duyulmadı.


Daha sonrasında Irak’ta özellikle Türkmen Bölgesi olarak bilinen Kerkük, Musul, Tuzhurmatu gibi kadim Türk şehirlerinde Türklere yapılan katliamlardan bihaberdiler. Orada soydaşlarımız öldürülürken doğru dürüst kimse ses çıkarmadı, savunmadı. Oysa sözde Atatürkçü, Milliyetçi, Türkçü TURAN’cı idiler. Özellikle de Atatürk’çü olarak kendilerini atfeden bir kesim var ki sözde Atatürk’ü çok sever gibi gözüküyorlar. Bu kesim o bölgenin Atatürk için ne denli önemli olduğunu bilmeleri gerekliydi. Ama gerçek manada Atatürk sevgisi olmadığından yani sözde sevgi olduğundan bu konuları göz ardı ettiler. O bölgeye sahip çıkmak bir yana, orada yaşanılan acıyı görmediler, duymadılar bile.


Ve gelelim benim ve ırkımın özellikle kanayan yarası olan Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur Türklerine. Türkiye’de kendi kültürüne, tarihine, medeniyetine az merakı olanlar az da olsa bilirler Doğu Türkistan bölgesini ve orada yaşayan Uygur Türklerini. Fakat orada yaşanılan zulmün ne kadarını biliyorlar işte o bir az muamma. Onların acısını hemen hemen hiçbir Türk görmüyor. Uygur Kardeşlerimizi düzenli ve sistematik bir şekilde Soykırım uygulanarak öldürüyorlar, zorla asimile ediliyorlar, Uygur kadınları(yaşları fark etmeksizin) toplu tecavüzlere uğruyorlar, zorla ve planlı bir şekilde fuhuş yaptırılıyor, Uygur erkeklerini neredeyse tamamen yok etmek adına öldürülüyor, hapislere atılarak işkence yapılıyor, çok farklı kimyasal ve biyolojik(yasadışı – ama hükümet destekli) deneylere maruz bırakılıyorlar, Uygur çocukların organlarını alarak ‘’Helal Organ’’ adı altında özellikle Müslüman ülkelere satılıyor ve daha nice bunun gibi korkunç şeyler yaşanıyor o bölgede. Ve tüm bunlar yaşanırken biz onların ne kadarını biliyoruz? Kardeşlerimize ne kadar destek oluyoruz? Onların derdine çare olabiliyor muyuz? Onların sesi olmaya çalışıyor muyuz? En acısı ise bu konuda kardeşlerimize sahip çıkmak yerine onların yaşadıkları bu korkunç olayları bilmiyor, araştırmıyor, bilgi sahibi olmuyoruz. Kısacası ilgilenmiyoruz. Peki biz şimdi ne kadar Türküz? Türkçüyüz? Atatürkçüyüz? TURAN’cıyız?


Daha Ahıskalı Türklerin sürgünü, Kırım Sürgünü ve bunun gibi birçok Türk soydaşlarımızın yaşadığı acıları söylemiyor, yazmıyorum bile. Oysa onlar Türk milletinin onurlu bir ferdi. Bizler din kardeşlerimize sahip çıktığımız kadar Türk kardeşlerimize sahip çıkıyor muyuz? Ve hala da sahip çıkmıyoruz.


Kısacası sözün bittiği yerdeyiz. Ey Türk Titre ve Kendine Gel..!

Total
0
Shares
Bir yanıt yazın
Önceki
Büyük Türk Dünyası

Büyük Türk Dünyası

Her taşında geçmişimizin izleri, tarihimizin mirası, değerli gelenekleri ve

Sonraki
Nemesis Krizi: Türk Hava Sahası Ermenistan Uçaklarına Kapatıldı

Nemesis Krizi: Türk Hava Sahası Ermenistan Uçaklarına Kapatıldı

Ermenistan'ın başkenti Erivan'da Osmanlı diplomatlarına ve Azerbaycanlı

İlginizi çekebilir