Rusya’nın ve Osmanlı’nın Nogay Türklerine yaptığı Katliamlar,Sürgünler ve Asimilasyonlar

Anasayfa Sözlük Tarih Rusya’nın ve Osmanlı’nın Nogay Türklerine yaptığı Katliamlar,Sürgünler ve Asimilasyonlar

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #21271
    BilgeKam
    Katılımcı

    Rusların Soykırımı ve Sürgünler

    Bilindiği gibi Nogay adı Altınordu Han ve Başbuğlarından biri olan Nogay Han’ın adından gelmektedir. Nogay Han’a bağlı Türk boyları onun ölümünden sonra kendilerine Nogay adını verdiler. Nogay Han, 1299 yılında Altınordu İmparatoru Tokta Han’la yaptığı savaşta bir Rus eri tarafından şehit edilmişti.

    Tokta Han ile Nogay Han arasındaki mücadeleden Nogaylar pek sarsılmış olarak çıktı. Rus kaynaklarındaki haberlere bakılırsa, bu pek kalabalık topluluk Nogay’ın ölümünden sonra ana yurtları olan Kırım ile Tuna arasındaki sahadan ceza olarak doğuya İdil ırmağının öte yakasına doğru sürülüp, Hazar Bozkırının Yayık ile Çim ırmakları arasında bırakıldı. Bir grup Nogay da Bizans yoluyla Anadolu’ya geçti. Bu Nogayların birinci soykırım ve sürgün hayatı idi.

    1558 yılında Nogay Hanlığında çok büyük bir kıtlık oluşur. Ruslar bu ekonomik şartlarla siyasi kargaşalıklardan yararlanarak mirzalar arasında entrika çevirdiler. Bir ağıtta “Bu gâvur baba ve atada ve malum asil insanlar arasına kağıt parçaları dağıtarak entrikalar çevirdikleri, birbirlerine zarar verdiklerini bir zamanda yaşandığından” bahsedilir. Yusuf Beyin tuzağa düşürerek şehit edilmesinden sonra İsmail Mirza Rus hâkimiyetini tanır. Rus esaretini istemeyen Nogayların ise entrikalar karşısında artık İdil nehrinin batısına yani Kırım tarafına göçmekten başka çareleri kalmamıştı. Nogaylar arasında “Çocuğum gâvur olmasın diye ben buzları yararak Kırım tarafına geçer giderim” denmeye başlandı. İşte bu olay da Nogaylarda ikinci soykırım ve sürgün olayıdır.

    16. yüzyılın ikinci yarısında birçok Rus-Nogay mücadelesi oldu. 1580’de Ruslar Nogay topraklarından işgal ettikleri yerlere yerleşmeye başladı ve aynı yıl Nogayların başkenti saraycık’ı yaktılar. 1586 yılında Ruslar Samar ırmağı kıyısındaki Samara şehrini kurdular. 1600 yılında da Rus köylüleri Samara çevresini işgal etmeye başladı. 1601 yılında ikinci açlık hüküm sürdü. Bu ekonomik durumdan faydalanan Ruslar Büyük Nogay Ordası topraklarını tamamen işgal etti. Bu olayda iki milyon Nogay Türkünün öldüğü söylenir. Şiirlerde “On san Nogay bülgende, Ormembet Biy ölgende” sözü ile Ormembet beyin öldüğü tarihte iki milyon Nogay’ın iflas ettiği belirtilmektedir. Bu olay da üçüncü soykırım olayıdır.

    Rus yönetimi Osmanlı Devletine ve Kırım Hanlığına karşı, Nogaylardan faydalanmaya kalkışmış ret cevabı alınca da şiddete başvurmuştur. Bu baskıdan onlar yılmamış, Ruslara karşı ayaklanmışlar ve isyanlar çıkarmışlardır. Millet ve milliyetlerine sadık Nogaylar, bu direnme ve boyun eğmeme yüzünden, ceza olarak öteye beriye dağıtılmışlar, hudut dışı bile edilmişlerdir. 28 Haziran 1783 yılında Rus generali Suvorov kadın, çocuk, yaşlı demeden yüz binlerce Nogay Türk’ünü şehit etmiştir. İşte 226 yıl önce yapılan bu faaliyet Nogaylar için dördüncü büyük soykırım olayıdır.

    Beşinci büyük sürgün ve kıyım hadisesi ise 1944’te Kırım Türkleri ile birlikte hayvan vagonlarına bindirilerek çoğunun yollarda şehit edildiği kıyım ve sürgün faaliyetidir. Bu olayda sürgün edilen Nogay Türklerinin akıbetleri halen belli değildir. Sağ kalanlar eritildi mi yoksa varlıklarını sürdürüyorlar mı bizce bilinmemektedir.

     

    Osmanlı’da Nogay Türklerine yapılan katliam ve asimilasyon

    Osmanlı İmparatorluğu, 1500’lü yıllar da devşirme sistemi ve Hilafet makamı nedeniyle Türklükten uzaklaşmış durumundaydı. Bu yıllar da Altınorda Devleti’nin yıkılması sonucu Osmanlı’ya göç etmiş Nogay Türkleri 1600’lü yıllar da neredeyse hayatlarının en zor yıllarını yaşamıştır. Bu dönem de Devlet yöneticileri Türklüğe olan nefretini Nogay Türklerine kusmuş ve İç Anadolu da yaşayan birçok Nogay Türk’ünü katletmiştir. Ahmet Refik Paşa’nın ”Fezleke-i Tarih-i Osmani” eserin de bu konuya değinilmiştir. Yeniçerilerin bir keresin de Nogayların yaşadığı bir bölgeye saldırdığı ve orada ki birçok erkeği öldürüp kadınlara tecavüz edildiği, hatta yeniçerilerin doğacak çocukları besleyemesinler diye kadınların meme uclarını kestiği yazılmıştır.

     

    Osmanlı’da birçok Nogay Türk’ü Balkanlar’a ve Güneydoğu anadolu bölgesine iskan edilmiş ve burada birçoğu kültürlerinden mahrum kalmış ve gelecek kuşakları Nogayca’yı konuşmamaya başlamıştır. Şuan da Nogay Türkçesi yok olma tehlikesi altındadır. Osmanlı İdari belgelerinde Kütahya’da bazı Nogay köyleri olduğundan bahsedilir.

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.