Türkleşmek, İslamlaşmak ve Muasırlaşmak, Osmanlı Devleti’nin son yıllarında ortaya çıkan devlet anlayışlarıydı ve birbirlerinin fikirlerini reddediyorlardı. Muasırlaşmak isteyenler batılı değerleri kabul etmiş bir Osmanlı toplumu isterken İslamlaşmak isteyenler ümmetçi bir toplum yapısının olmasını istiyordu. Türkleşmek isteyen Türkçüler ise Fransız İhtilali’nden sonra birer birer başkaldıran Hristiyan milletlerin etkisi ile ulusal bir devlet ve toplum anlayışını savunuyorlardı. Ziya Gökalp bu kitabında birbirleri ile savaş halinde olan bu akımların bir birliğini kurmayı amaçlar. Batılaşmak isterken tamamiyle batıya benzememek gerektiğini, İslamlaşmak isterken tamamiyle Ümmetçiliğe yönelip milli duygularımızı kaybetmememizi ve ırkımızı unutmamamızı , Türkleşmek isterken de tamamiyle dini değerlerimizden uzaklaşmamamız gerektiğini vurgular. Yani hem medeni hem milli hem de dini özelliklerin birbirlerini etkilemeyecek bir şekilde karışıp toplumu beslemesini isteyen bir düşünce hakim kılınmıştır kitapta. Aslında kitap Türkçülerin İslam’a karşı olduğunu düşünen saçma söylentilere karşı da bir cevap niteliğindedir. Nedeni ise Türkçülüğün fikir babası olarak kabul edilen Ziya Gökalp tarafından yazılmasıdır. 1918’de yayımlanan bu kitap daha sonra Türkçülüğün Esasları kitabını hazırlayan kaynak olacaktır ve Ziya Gökalp 1923’te yayımlanan Türkçülüğün Esasları’nda ise, Türkçülük düşüncesini yeni Türkiye’nin temeli olarak alacaktır
Türkleşmek İslamlaşmak Muasırlaşmak kitabını ve Türkçülüğün Esasları kitabını okumadıysanız sırasıyla okumanızı tavsiye ederim. Her iki kitap da Türkçülerin okuması gereken eserler arasında bulunuyor. Kut’lu okumalar dilerim.
Yazar
Yazılar
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.
