Kitap İncelemesi: Timur’un Günlüğü(Tüzükât-ı Timur)

A
B
Yeni Konu
  • Yazar
    Yazılar
  • Kitap:Tüzükât-ı Timur(Timur’un Günlüğü) 

    Yazar:Emir Timur Muhammed 

    Yayın Evi:İnsan 

    Sayfa Sayısı:160

     

    Bu kitap yüce Türk Başbuğu Sahibkıran Emir Timur Muhammed Tarağay Bahadıroğlu’nun kendi ağzından saltanat mücadelesini, orduyu ve devleti yönetme ilkelerini, toplum görüşünü, din anlayışını, felsefesini ve kişisel ideallerini anlatır. Günlüğün Timur’a ait olup olmadığı tarihçiler arasında tartışılan bir konu olsa da eserin Timur’a ait olmadığını söyleyen tarihçiler, Timur’a resmen barbar muamelesi yaparak onun okuma yazma bile bilmediğini öne sürmüşler ve kendisinin alt tabakadan bir çete başı olduğunu iddia etmişlerdir. Oysa Timur’un soyu Cengizhan’a kadar dayanan büyük ve saygın bir boy olan Barlaslar’dan gelmektedir. Timur’un okuma yazma bilmediği iddiaları da tamamen yanlıştır. Çağatay ulusunun en asil ailesinden gelen Timur, imkanları sayesinde iyi de bir eğitim almıştır. 7 yaşında okuma ve yazmayı öğrenmiş, 16 yaşına kadar da tarih, felsefe, matematik, coğrafya gibi ilimlerin eğitimini almıştır. Bu yüzden tarihçilerin, kitabın Timur’a ait olmadığı iddiaları çürümüştür. Zaten kitabın kurgu olarak yazılmadığını okursanız anlayacaksınızdır. Çünkü kitapta sadece Timur’un bilebileceği olaylar da birinci kişi ağzından kaleme alınmıştır. Eserin orijinali Çağatayca dilinde yazılmıştır ve zamanla farklı dillere çevirileri yapılmış ama orijinal eser de günümüze kadar ulaşmayı başaramamıştır. Türkiye’deki basımı Farsça’dan Özbekçe’ye çevrilmiş nüshanın Türkçe’ye çevrilmiş halidir. Yine de orijinalliğini koruması açısından Timur dönemine kadar dayanan bazı kelimeler çevrilmemiş ve bunların açıklaması dipnotlarda verilmiştir. O yüzden okurken anlamamanıza neden olacak bir durum oluşmayacaktır. Eser iki bölümden oluşmakta, eserin ilk bölümü olan ”Melfuzât” bölümünde Timur, ilk saltanat kavgasından, Ankara Savaşı’na kadar yaşadığı olayları kendi kaleminden fasıllar(kengeş) halinde anlatmıştır. Her fasıl bir olay üzerine kurulduğu ve derin ayrıntılarıyla anlatıldığı için okuyucu kendini sanki o dönemi yaşıyormuş gibi hissedebiliyor. Kısacası eserin ilk bölümünde tarihi, tarihin sayfalarına adını altın harflerle yazdırmış Emir Timur’un kaleminden okuyorsunuz. Eserin ikinci bölümü olan ”Tüzükât” kısmında ise, Timur’un kendinden sonra gelecek torunlarına devlet kurma ve yönetme ilkelerini ve uygulamalarını tüzükler halinde ortaya koyduğunu göreceksiniz. Kendi açımdan baktığımda bu kitabı da her Türk insanının okuması gerektiğini düşünüyorum. Tarihe ilgi duyup duymamanız önemli değil. Tarihe ilgi duymasanız da okumanız gereken bir eser. Çünkü toplumun her kesiminden insanın, içinde prensip edinebileceği ilkeler barındıran bir eser. Türk’ün şanlı tarihinde yer edinmiş bir imparatorluk kuran Timur, bu eseri torunları için yazmıştır, biz de Timur ve daha birçok tarihe yön veren atalarımızın bıraktığı ilkelere ve eserlere sahip çıkmalıyız, Türk milletinin torunları olarak bu eseri ve bunun gibi nicelerini okumalıyız. Okullarda gördüğümüz eğitimlerin hiçbir zaman bizlere yetmeyeceğinin farkında olalım, her türlü kitabı okuyalım ve okutalım, bilgi sahibi olalım. İyi okumalar dilerim. 

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.