Bu şiir vazgeçilmez..

A
B
Yeni Konu
  • Yazar
    Yazılar
  • Ey saçları “alagorsan” kesik hanım kız! 
    Gülme öyle bana bakıp sen arsız arsız! 
    Bacağımla alay etme pek topal diye. 
    Bir sorsana o topallık bana nereden hediye ? 
    Sen Şişli’de dans ederken her gece gündüz, 
    Biz ötede ne ovalar, çaylar, ne dümdüz 
    Yaylaları geçtik, karlı dağları aştık; 
    Siz salonda dans ederken bizler savaştık . 
    Ey dudağı kanım gibi kıpkırmızı kız, 
    Gülme öyle bana bakıp sen arsız arsız! 
    Olan işler dimağını azıcık yorsun! 
    Biliyorum elbisemle eğleniyorsun; 
    Biliyorum baldırını o kadar nazla 
    Örten bir tek ipek çorap kıymetçe fazla 
    Benim bütün elbisemden… Hatta kendimden… 
    Biliyorum: Çünkü bugün şu dünyada ben 
    Neyim? Bir hiç… İşe güce yaramaz topal… 
    Sen sağlamsın, senin hakkın, dünyadan zevk al: 
    Çünkü orda düşmanlarla boğuşurken biz 
    Siz muhteşem salonlarda şarap içtiniz! 
    Ey gözünün rengi bana yabancı güzel, 
    Her yolcunun uğradığı ey hancı güzel! 
    Sen yabancı kucaklarda yaşarken her gün 
    Yapıyorduk bizde kanla, barutla düğün. 
    Sen o sıcak odalarda cilveli, mahmur 
    Dolaşırken… Biz de tipi, fırtına, yağmur, 
    Kar altında kanlar döktük, canlar yıprattık; 
    Aç yaşadık, susuz kaldık, taşlarda yattık. 
    Sen açılmış bir bahardın, biz kara kıştık; 
    Bizden üstün ordularla böyle çarpıştık… 
    Gülme öyle bana bakıp pek arsız arsız 
    Sen ey dışı güzel, fakat içi çamur kız! 
    Sana karşı haykıranı, mecbursun dinle; 
    Bugün hesap göreceğiz artık seninle: 
    Ben cephede geberirken, geride vatan 
    Aşkı ile bin belalı işe can atan 
    Anam, babam, karım, kızım, eziliyorken 
    Dağlar kadar yük altında… gel, cevap ver, sen 
    Bana anlat, anlat bana, siz ne yaptınız? 
    Köpek gibi oynaştınız, fuhşa taptınız! 
    Anavatan boğulurken kıpkızıl kanda 
    Yalnız gönül verdiniz siz zevke, cazbanda… 
    Ey nankör kız, ey fahişe unutma şunu: 
    Sizin için harp ederken yedim kurşunu. 
    Onun için topal kaldı böyle bacağım, 
    Onun için tütmez oldu artık ocağım. 
    Nazlı nazlı yatıyorken sen yataklarda 
    Sallanarak ölü kaldık biz bataklarda. 
    Kalbur oldu süngülerle çelik bağrımız, 
    Bu amansız boğuşmada öldü yarımız, 
    Ya siz nasıl yaşadınız? Bizim kanımız  
    Size şarap oldu sanki… Şehit canımız 
    Güya sizin mezenizdi! Yiyip içtiniz; 
    Zıpladınız, kudurdunuz arsız, edepsiz!.. 
    Gerçi salonlarda senin “yıldız”dı adın, 
    Hakikatte fahişesin ey alçak kadın! 
    Ey allıklı ve düzgünlü yosma bil şunu: 
    Bütün millet öğrenmiştir senin fuhşunu. 
    Omuzun da neden seni fuzuli çeksin? 
    ………………………………….. 
    Kinimizin şiddetiyle gebereceksin!.. 

    1926

    Atcak konu başlıklarına dikkat edelim. Direk şiirin adını yazman daha mantıklı olur.

2 yazı görüntüleniyor - 1 ile 2 arası (toplam 2)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.