Oluşturulan forum yanıtları
-
YazarYazılar
-
15 Mayıs 2015: 17:14 #29383
aruzoglu
Katılımcı15 Mayıs 2015: 11:12 #29373aruzoglu
KatılımcıGünde beş kez okunan ezanın lîsanının sadece Türk Müslümanları ilgilendirdiğini düşünüyorum. Bu meseleyi Müslümanlar tartışır ve karar verir. Geriye kalanları ise ne ilgilendirir, ne de üstlerine vazifedir!
Ben destekliyorum.15 Mayıs 2015: 10:59 #29372aruzoglu
KatılımcıYıl olmuş 2015, atomu parçalamış gibi bir edâyla “Kur’an’da açıklar buldum” diye müjde veren insancıklar bi’ bitmedi.
Sen bir şeyde açık bulmaya kendini inandırırsan, muhakkak bulursun kardeşim. Düz bir çizgiyi bu şekilde yamuk görmeyi başarabileceğin gibi, eğer o kitabın kapağını “Bunu kesin Muhammed yazmıştır” ön yargısıyla açarsan öyle olduğuna da kendini inandırırsın. Senin Gagauz falan olma ihtimalini yok sayarsak Müslüman bir toplumdan, Müslüman bir aileden geliyorsun. Ateist misin, deist misin, Şaman mısın hiç bilmem. Lakin şundan eminim ki, sen dinini Kuran’ı okuduktan sonra değiştirmemişsin ki. Sen dinini değiştirdikten sonra Kuran’ı okumaya karar vermişsin, bir açık bulma umuduyla. Bu yüzden senin kendini şartlandırıp, bu kutsal kitaba burun kıvırarak bakman çok normal. Karikateist sayfasını takip etmek yerine vicdanına bir şans verseydin her şey daha farklı olurdu belki de.
Bu işin şahsî yönü.
Diğer yönüne gelirsek. Sen, okuma yazma bilmesine rağmen bunu 40 yıl boyunca bunu tüm ailesinden, dostlarından ve toplumdan saklayan bir adamın, kırk yaşından sonra durup dururken bir kitap yazmaya karar verdiğini, insanların da ona inandığını savunuyorsun. Bu insanın, “Belki bir gün din uydururum da lazım olur” diye 40 yıl boyunca -hiç istemediği halde- dürüst ve erdemli bir insanmış gibi yaşadığını ve düşmanlarının mallarına bile sahip çıktığını söylüyorsun. Yanlış mıyım? Dahası da var. Bu insanın bu uydurma dini insanlara yutturduktan sonra bile, çobanlık yaptığı günler kadar sade bir biçimde yaşamaya devam ettiğini, saraylarda yaşayıp zevk-ü sefa sürmek varken yine insanları etkilemek için tek göz bir evde hayata gözlerini yumduğunu iddia ediyorsun. Ve bütün bunlar sana mantıklı geliyor ha? İlginç. Sırf benim gibi düşünmediğin için aptalsın demek istemiyorum ama ön yargılısın. Bu kesin.
“Göğü biz çok sağlam bir şekilde bina ettik. Şüphesiz onu genişleten biziz.” (Zariyat 47) ayetinin inmesinden çok seneler sonra, Bigbang Teorisi’ni ispat eden ABD’li gökbilimci Edwin Hubble, evrendeki galaksi gruplarının gerçekten de birbirinden uzaklaştığını keşfetti. Tabii, bunu da kesin Muhammed yazmıştır. O yazmamış olsa bile diğer Mekkeli şairler yardım etmiştir. Diyorsunuz ya, hani, Ümeyye, Kuss. Onlar falan işte. 🙂
Neyse ya, Şamanların ot çekip kötü ruhları kovalaması daha mantıklı ve daha epik zaten. Çok da şe’yapmayın bunları.15 Mayıs 2015: 10:19 #29371aruzoglu
KatılımcıBir insan okuduğunu anlama özürlüyse, yapacak fazla bir şey yok. Ergen beyinlinin biri sosyal medya kuyusuna bir taş atıyor, Mahmut Yıldırım’ı allayıp pullayıp duayen Türkçü ilan ediyor, koyundan farksız bir kitle de sorgusuz sualsiz onun peşinden gidiyor.
Hakkında hiçbir şey bilmeyenler bile Musa Anter suikastini internetten araraştırınca Yeşil’i on numara Türkçü, kafatasçı falan zannediyor.
Yeşil, ücret-i mukabilinde babasını bile vurabilecek biri insandı kardeşim. Vatana hizmet etmiştir illa ki. Ama babasının hayrına etmedi. Bu ona hain demek için bir sebep değildir. Ama tutup da bir Zaza’yı yüceltmek, kahraman ilan etmek Türkçülere mi kaldı bu memlekette?13 Mayıs 2015: 23:38 #29313aruzoglu
KatılımcıKendisi hakkında yıllardır ileri geri konuşanlara en güzel cevabı “Yaşan Türkçülere” adlı şiirinde vermiş ağabeyim, liderim.
“Tayma’yı niye sevsin; cinsi oynak olanlar?
Biz Türklüğün yarıyız; Türkçülük de bize yar!” -
YazarYazılar