- Bu konu 0 yanıt içerir, 1 izleyen vardır ve en son 10 yıl 6 ay önce tarafından güncellenmiştir.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.
Anasayfa › Sözlük › Yazılım-Oyun › Osmanlı’da Çocuk Olmak
Arkadaşlar, Atsız Beğ’in Deli Kurt romanını okurken Osmanlı çocuklarının oynadığı bir oyunu öğrenmiş çok şaşırmıştım. Sizlerle de paylaşmak istedim. Direkt olarak kitaptaki halini geçireceğim buraya da.
…
“On iki yaşındayken korkunç oyunlar oynarlardı. Ortada kazan kaynardı. Oyunun esası rakibinin elini kaynar suya batırmak, kendi eli batarsa bağırmamaktı.
Kaç defa arkadaşlarının elini kaynar suya daldırmış, kaç defa kendi eli daldırılmıştı. Orada hazır yoğurt durur, eli kaynar suya batıp haşlananların yanıklarına hemen yoğurt sürülürdü. Gık demezlerdi. Haşlanan el ilk gecesi sabaha kadar yanardı da yılmazlardı. Bir defa içlerinden biri, eli haşlandığı zaman acıdan bağırdığı için darılmışlar, -erkekliğe sığdırmadıkları bu hareketten ötürü- aylarca yüzüne bakmamışlardı.
…
Bunlar korkunç oyunlardı. Ama bu korkunç oyunlarla acıya dayanmayı, çevik davranmayı ögreniyorlar, iradelerini keskinleştiriyorlardı. Rum oğlanları gibi yalnız yiyip içip eğlenecek değillerdi ya…”