İki kürt arkadaş anlaşıp Türk olmaya karar vermişler. yetkili mercii diye gösterilen yerdeki yetkili kişi ise bunun mümkün olduğunu fakat bir şartı olduğunu belirtmiş. ”buraların en yüksek tepesine gidin, zirveye adım atınca elinizde Türk bayrağı ‘ne mutlu türküm diyene’ diye bağırın” demiş..
Bunun üzerine iki kürt arkadaş yola koyulmuşlar ve tepeyi görür görmez başlamışlar tırmanmaya.. hızlı hızlı tırmanıyorlarmış tepeye.. zirveye fazla kalmamış ki birinin ayağı tökezlemiş ve geride kalmış.. öteki varmış zirveye, almış bayrağı eline ne mutlu türküm diyene demiş. beriki, elini uzatmış arkadaşına ‘gardaş bir el ver de çıkam şura’, zirvedeki ise ayağını kaldırıp bir tekme atmış alttakine, aynı anda ‘ha s..ktir ..mına koyduğumun kürdü’ demiş.
Her dakika bir kesime düşmanlık içeren cümleler kurmak halk karşısında Türkçülüğü bayağılaştırır. Türkçüler bu gerçeği görmezden gelerek sadece savundukları fikrin içini boşaltmış olurlar. Türkçülük Kürtlere karşı ortaya çıkan basit bir fikriyat olmadığına göre değerli zamanını Kürtlere düşmanlık gütmek üzerine harcayan ve bunca boş cümle sarf eden Türkçüler de bir hayli yanlıştadır.
tarafından güncellenmiştir.
tarafından güncellenmiştir.