Anasayfa › Sözlük › Fikir-Tespit › Değişik bir alıntı
- Bu konu 1 yanıt içerir, 2 izleyen vardır ve en son 8 yıl 9 ay önce
sakiralp tarafından güncellenmiştir.
-
YazarYazılar
-
9 Şubat 2017: 09:57 #22369
KiyikOgluMen
KatılımcıTürkiye’de aptal bir kitle var, ki siz bunların kim olduğunu gayet iyi biliyorsunuz, bunlara göre Türkiye İslam’ın son kalesidir, en önemli İslam ülkesidir, en İslami yaşam burdadır, Türkiye İslam’a önderlik etmektedir falan. Gerçekte ise bu ülkede İslam’ın İ’si bile yoktur. Peygamber Muhammed’in bildirdiği kıstaslara göre değerlendirme yapacak olursak bu ülkede çok az Müslüman vardır.
Malum kitlenin inandığı İslam yumuşatılmış, taviz vere vere yandan yemiş bir ucubeye dönmüş olan bir garabettir. İslam’ı biz iyi biliriz. İslam içinde barındırdığı esasları kendisine inananlara zorla tatbik eden, kan ve dikta ile hüküm süren bir dindir. 14 asır önce de böyleydi, şimdi de böyledir. Şimdi bir Müslüman tutup bir adama, “Bak kardeşim, İslam senin karıları pazarlayıp para kazanmana hoş bakmıyor, ama illa pezevenklik yapacaksan da sen bilirsin, ben seni uyardım.” diyemez. İslamiyet elindeki sopasıyla, toplumların kafasına vura vura onların elinden içkisini, faizini, kumarını, zinasını almış, “ben nasihat edeyim yine onlar bildiğini yapsın” dememiştir.
Sistem devamlılığını tesis edebilmek için kendisinden olmayanları ezmek zorundadır. Bu demokrasi dininde de böyledir. Demokrasi, kendisine aykırı olan bir çok düşünceyi, İslam’ı, ırkçılığı ve Komünizm’i sürekli baskı altında tutar ve yaşama hakkı vermez. Fakat çıkıp da, “ırkçıyım ama Boşnaklar’a bir şey yapmam, ya da Arnavutlar’dan bir kötülük görmedim” diyen kişileri kendisine tehdit saymadığı için onlara karışmaz. Bilir ki gevşek ve çelikten disiplini olmayan bir düşünce onun egemenliğine zarar veremeyecektir. Aynı şekilde dinler arası diyalog diyerek, örtünme İslam’da yok diyerek dini eğip büken, Allah’ın ayetlerini siyasi çıkarı için esneten adamlara da iktidar kapılarını sonuna kadar açar ki bugün bunun örneği mevcuttur. Neden? Çünkü o kişi İslam’ı yumuşatıp acayip bir hale getirmiş, tehdit olmaktan çıkarmıştır. Aynı şekilde Komünist olup da McDonalds’ta gezen kişiler de demokrasiler için sorun değildir. Demokrasi bilir ki bunlar ideoloji kasıp hamburger kemirmek dışında bir şey yapmayacak, bu yüzden onlara dokunmaz.
Türkçülük diye teröristlere methiye düzen ya da sanaldan kendilerini eleştirenleri dövdük falan diyip de mafyacılık oynayan slogan ve piknik Türkçüleri demokrasiyi rahatsız etmediği için sistem onları etkisiz hale getirmek gereği duymaz. Ama Ukrayna’daki sağ sektör benzeri silahlı bir ırkçı grup ortaya çıkar, terör eylemleri yapmaya başlarsa o zaman tavrını net koyar çünkü bu grubun başarısı demokrasinin sonudur.
Bugün McDonalds’tan çıkmayan alerjik vitaminsizler gidip, yerlerine Spetsnaz’a özenen militarist komünistler gelir, bunlar Bolşevikler’in yaptığı gibi tertiplere girişirse demokrasi derhal alarma geçer. Çünkü geçmezse başı işçinin çekici ile ezilecek, köylünün orağı ile kesilecektir.
Aynı şekilde cuma namazından çıkıp faiz hesaplattırmaya giden, kredisiz iş yapamayan, sürekli faiz ile haşır neşir olup Allah ve elçisine savaş ilan eden (Bakara 279), cuma günü camiye, cumartesi akşamı eskort kadınlara giden, tağut nedir, vela ve bera nedir bilmeyen tatlı su Müslümanları gider de yerine Allah’ın dinini getireceğim diye sağı solu tarayan bir militan gelirse sistem yine harekete geçer ve onu yok eder. Çünkü demokrasi ve İslam yan yana olmaz, biri varken diğeri yoktur.
Türkiye’ye demokrasinin tohumlarını atan Gazi Paşa’dır. Tohumların filizlenmesi 1950’yi bulmuştur. İzmirliler boşuna kendini paralamasın, bu ülkede demokrasinin kralı vardır. Siz demokrasiye başka anlamlar yükleyebilirsiniz lakin demokrasi tam olarak budur. En çok oy alan ülkenin Allahıdır. Bunu biz istemedik, sizin ilahınız sistem olarak getirip yerleştirdi.
Türkiye’de sistem bu güne kadar İslam’a yönelik hiçbir ciddi kovuşturma yapmamıştır. Yapılanlar da belli başlı kişileredir. Bunlar radikal diye bilinir ama peygamberlerinin yolundan giderler. Camiler açıktır, oruç tutulur, ezanlar okunur, demokrasi bunların hiçbirini yasaklamaz. Çünkü bilir ki bununla avunan tatlı su Müslümanları kendisini sorgulamaz ve sistem işlemeye devam eder. Demokrasinin İslam’a karşı büyük bir takibat yapmamış olması onu kendisine tehdit olarak görmemesindendir. O halde Türkiye’de İslam yoktur, demokrasiye uyarlanmış bir ucube vardır diyebiliriz.
Fahişe vergisiyle imam maaşı ödenen, her işin faizle döndüğü, fuhşun gırla gittiği bir ülke kendisini İslam’ın kalesi sanarsa biz bunlara güleriz. Elçi Muhammed dirilip gelse kesinlikle buranın bir İslam toprağı olduğunu kabul etmezdi.
Sözün özü, İslam’ın sağından solundan dolaşıp da bu ülke İslam’ın kalesidir, en iyi İslamiyet burada yaşanıyor diyenlere inanmayın. Bu ülkede yüzyıllardır İslam yoktur, ona son darbeyi indiren de Mustafa Kemal Paşa olmuştur. Bugünkü İslam, egemenlerin oyalanın diye elinize verdiği bir oyuncaktır.
Alıntı ” İhtilal”
Konu hakkındaki düşünceleriniz ve yazı hakkındaki yorumlarınız nelerdir?
9 Şubat 2017: 14:41 #26379sakiralp
KatılımcıMüslüman olan devletler kuruluş ve yıkılış tarihine kadar tam anlamıyla İslam hassasiyetiyle yönetilemesede bu süre zarfında 1-2 belki daha fazla hükümdar çıkmış İslam hassasiyetiyle yönetmiştir. Devlet yönetmek, devletini yüceltmek, halkının refah seviyesini yükseltmek gibi durumlar sınır komşularının sana doğru tutumları ve bulunduğun çağda ki güçlü devletlerin vasıfları doğrultusunda şekillenmiştir. Fatih Sultan Mehmet Han nasıl aşılmaz denen surları aşdıktan sonra oranın halkına ‘ Biz gönülleri fethetmeye geldik’ mesajı verdiyse(İslam Doğrultusunda),Kanuni Sultan Süleyman Sancak Beyliği döneminde şarap fıçılarından vergi almasıda devlet hazinesinin iyiliği doğrultusundadır. Sultan Süleyman’ın bu yaptığı şarap tüccarlığı değildir. Kendine yakışır şekilde Devletinin menfaatlerini gözetmiştir.(Eğer yeniden büyük devlet olacaksak devletimizin çıkarı kendi canımızdan önce gelmelidir biz göremesekte gösterişli günleri bizden sonrakiler göğüslerini kabartarak işte ben devleti kutsal bilen çatal yürekli oğuz erlerinin torunuyum dediği zaman Oğuz Ata bizden razı olacaktır) . Eğer bu dünyada İslamı millet olarak birileri yaşadıysa oda bizizdir. Günümüz Türkiye’sinde her şey ucube zaten insanımızın ahlakından tut fakültelerimizde ki eğitime kadar. Zamanında İslam’la yanıp tutuşan kalplerin akıttıkları kanla nasıl tarih yazdıklarına bu gün tanığız. Bu yazıda ki İslam’a atıfta bulunmak inanca atıfta bulunmaktır. Bizim atalarımız her zaman inançlı kimselerdi. En büyük örneği Orhun Yazıtları’dır. ”Ben ki Tanrı’nın izniyle tahta oturmuş Türk Bilge Kağan” bu cümle o taşlara kazındıysa eğer bu gün İnancı ucube olarak görüpte Türkçülük yapmanın ne anlamı var. Nitekim ben istemezdim son elçi bize gelsin. Onlar Tanrı’nın elçileri ki sapmış, yoldan çıkmış milletlere gönderilirler. Bu yazıya tarafsız bir şekilde yaklaştığımız zaman bahsedilen kitlelerin istenildiği gibi kontrol altında tutulduğunu çıkarabiliyorsak bu bize devletin yüceliğini gösterir.( Biraz dağınık odu kusura bakmayın.) ESENLİKLER…
-
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.