- Bu konu 0 yanıt içerir, 1 izleyen vardır ve en son 8 yıl 7 ay önce
kayrahan26 tarafından güncellenmiştir.
-
YazarYazılar
-
10 Nisan 2017: 16:20 #21210
kayrahan26
Katılımcıİşgalci Rus ordusuyla işbirliği yaparak Türk Ordusu’nu arkadan vuran, masum halka katliam uygulayan “Taşnak” çetelerine karşı dönemin askeri yöneticileri; Osmanlı Hükümeti’ne, Rus ve Balkan ülkelerinin Türklere yaptığı gibi Ermenileri Rusların üzerine sürme veya cephe gerisine sevk etme tercihini sunar.
Osmanlı Hükümeti harp döneminde alınabilecek barışçı tedbirlerden biri olan “geçici sevk ve iskan kanunu”nu çıkarır. Bunun üzerine bir kısım Ermenileri ülkenin güvenli bölgelerine nakleder. Bu kanunun gereğini uygulayan Türk yöneticileri mahkemeye verilir, önce suçsuz bulunur. Ancak İstanbul’un işgal edildiği Damat Ferit Hükümeti’nin işbaşında bulunduğu bir ortamda, İngilizlerin baskısıyla uygulanan “kurban arama siyaseti” sonucunda, Türk yöneticiler hakkında yeniden soruşturma açılır.
İtilaf devletlerinin kontrolündeki İstanbul’da Ermenileri göç ettirmeye zorlama suçu bahane edilerek vatanseverler her yerde aranır, sıkıştırılır. Yargılamalar bir “Ermeni intikam hareketine” dönüşür. Daha sonra Atatürk ve silah arkadaşları hakkında da idam kararı verecek olan Nemrut Mustafa Divan-ı Harbi, Ermeni yalancı şahitlerin delaletiyle Boğazlıyan Kaymakamı Mehmet Kemal Bey, Urfa Mutasarrıfı Mehmet Nusret Bey, Diyarbakır
Valisi Mehmet Reşit Bey hakkında idam kararı verir.Verilen hüküm 10 Nisan 1919 günü Beyazıt Meydanı’nda yerine getirilir. Urfa Mutasarrıfı Mehmet Nusret Bey de 5 Ağustos 1920 günü idam edilir. Mehmet Kemal Bey idam sehpasında son sözlerini söyler, etkileyici bir konuşma yapar, yazılı vasiyetini de teslim eder. “Sevgili vatandaşlarım, ben bir Türk memuruyum. Aldığım emri yerine getirdim. Vazifemi yaptığıma vicdanım emindir. Sizlere yemin ederim ki ben masumum, son sözüm bugün de budur, yarın da budur. Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer adalet buna diyorlarsa kahrolsun adalet!..Çocuklarımı asil Türk milletine emanet
ediyorum. Eminim bu kahraman millet gereğini yapacaktır” der.İngilizlere hoş görünmek, yaranmak maksadıyla gerçekleştirilen idam kamu vicdanını derinden yaralar ama çok önemli sonuçları da beraberinde getirir. Boğazlıyan Kaymakamı Mehmet Kemal Bey’in idamı Mütareke dönemi İstanbul’unda ortaya çıkan ilk protesto gösterisi, idam sehpasındaki siyasi vasiyet niteliğindeki son sözleri de milli direnişin kıvılcımı olur.
KUTLU TİNİ ŞAD OLSUN
-
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.