Caymak ve ödün vermek üzerine

Vazgeçmek, karamsarlığa ve zayıflığa düşmek insânlara özgü hastalıklar.

Ben insân olmadığımdan dolayı, bunlar benim için geçerli değil.

Aksine, zorluklar bir Hun’u motive eder ve hayâta bağlar.

Ancak, soğukkanlılıkla baktığımda, doğduğum andan beri gün görmediğimi ve şu ânda da, aynen Attila, Mete ve Çingiz Han atalarımızın ilk dönemlerinde yaşadıkları gibi bir kölelik sürecinde olduğumu görebiliyorum.

Kölelikten kurtulmanın tek yolu ise, önce köle olduğunu kabûl etmektir.

Sistem, bizi köleleştirdi.

Ahmaklar, zevk ve sefâ içinde oldukları için bunun farkında değiller. Farkında olmadıkları için de birer köle olarak geberip gidecekler.

Biz ise bu sistemi kökünden sarsacağız.

Bu yüzden, artık zerrece ciddiyetsizliğe tahammülümüz yok.

Boş konuşmaları ve boş hayâlleri çöpe atın.

Fikir üretmek kolaydır. Hayâl kurmak çok kolaydır. Bir insân da tuvalette, zıbarırken, tıkınırken kolaylıkla boş hayâller kurabilir.

Bir Hun’a yakışan, hayâl kurup durmak değil, icraat yapmak, iş üretmektir.