Benimkisi “Bütün Türk Gençliğine” adlı şiirdir.
Özellikle şu kısmı:
Yer bulmasın gönlünde ne ihtiras, ne haset.
Sen bütün varlığınla yurdumuzun malısın.
Sen bir insan değilsin; ne kemiksin ne de et;
Tunçtan bir heykel gibi ebedi kalmalısın.
Iztırap çek inleme… Ses çıkarmadan aşın.
Bir damlacık aksa da bir acizdir göz yaşın;
Yarı yolda ölse de en yürekten yoldaşın,
Tek başına dileğe doğru at salmalısın.
Mutlak Seveceksin şiirindeki şu dörtlük…
Anlatması imkansız olan öyle bir an ki,
Hülyadaki ses varlığının gayesi sanki…
Bak emrediyor: Daldığın alemden uyan ki,
Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın…
Ve Türk Kızı’nın son bölümü…
Kıralların taçları
Beni bağlar büğü mü?
Orduları açamaz
Gönlümdeki düğümü.
Saraylarda süremem
Dağlarda sürdüğümü.
Bin cihana değişmem
Şu öksüz Türklüğümü…
Aslında seçmesi dahi zor Atsız’ın kalemi o kadar iyi ki kendisi bir komünist(!) olsa idi kimse Nazım Hikmetov’un (trumm,truum,trumm…) saçmalıklı şiirlerini umursamazdı Türkiye’de.
Türk Gençliğine,Davetiye,Topal Asker,Yarının türküsü,Sonbahar adlı siirlerini daha çok severim 🙂
Kahramanlik, davetiye
Geri Gelen Mektup hayret kimse söylememiş bence en iyi şiiri budur.