Erdemlilik Takımlarının Ongunları

Anasayfa Sözlük Felsefe-İnanç Erdemlilik Takımlarının Ongunları

2 yazı görüntüleniyor - 1 ile 2 arası (toplam 2)
  • Yazar
    Yazılar
  • #27009
    erdemlilik
    Katılımcı

    [img]https://raw.githubusercontent.com/kodotama/Erdemlilik/master/Erdemlilik%20%C3%96%C4%9Fretisi/9%20Simge.jpg[/img]

    #27794
    erdemlilik
    Katılımcı
    9 İM (belirti, işâret, alâmet), Erdemli Kimsenin OLMAZSA OLMAZ 9 NİTELİĞİDİR.
       
      Bu niteliklere sâhib olmayan bir kimse erdemlilik yolunda olmaya lâyık değildir.
       
      9 İM:
      1- ÜLKÜCÜLÜK (Bozkurt)
      2- BİRLİKÇİLİK (Tuğrul)
      3- SORUMLULUK (Kaplumbağa)
      4- CİDDİYET (Dağ Keçisi)
      5- ÖZSAYGI (Ak Bars)
      6- İYİMSERLİK (Luu / Ejder)
      7- YIRTICILIK (Bürküt)
      8- GELİŞİMCİLİK (At)
      Son Aşama:
      9- ERDEMLİLİK (8 Köşeli Yıldız)
       
      1- ÜLKÜCÜLÜK
      Tengri, tüm var olanların toplam bilincinin adıdır.
      Tengri’nin bilinci tüm var olanlara dağılmış durumdadır.
      Bu bilincin en büyüğü kişioğlunda bulunur.
      Kişioğlunun en bilinçlisi Türk soylular, en bilinçsizi ise ahmak yığınlarıdır.
      Tengri, geçmişte olmuş bitmiş, olgunluğa erip durağanlaşmış değildir.
      Tengri, oluş-bozuluş, devinim ve evrim gibi yollarla öz özünü sürekli olarak gerçekleştirmektedir.
      Olan biten her şey, Tengri’nin kendisini gerçekleşmesinin bize yansımalarından ibârettir.
      Tengri’nin öz özünü gerçekleştimesinde, tüm var olanlara birtakım görevler düşmektedir.
      Erdemlilik Çerisi’ne göre, rüzgârın esişinde, kuşların ötüşünde, yağmurun yağışında, atların kişnemesinde, taşların duruşunda, güneşin doğuşunda bile bir amaç vardır.
      Onlar Tengri’nin öz özünü gerçekleştirmesi için kendi bilinçleri düzeyinde görevlidir.
      Kişioğlunun görevi de Tengri’nin anlamını, ma’nâsını inşâ etmek, olan biten her şeyi anlamlı, amaçlı kılmaktır.
      Hattâ ahmakların bilinçsiz varoluşunda bile bir görev vardır.
      Bilinçli kimse, kişioğlunun nasıl davranması, nasıl yaşaması gerektiğini özünün bulduğu bilinçle, kendini bilmekle öğrenirken; nasıl davranmaması, nasıl yaşamaması gerektiğini de ahmağı gözlemlemekle öğrenir.
      Görevi biten tüm nesneler amaçsızlaşır.
      Amaçsızlaşanlar kimi zamân doğal âfetlerle, kimi zamân kişioğlunun eliyle yok edilecektir.
      Ahmak yığınlarının görevi bittiğinde, onlar da yok olacaktır.
      Her nesnenin, Tengri’nin öz özünü gerçekleştirmesinde bir görevi olduğuna göre, doğal olarak Erdemlilik Çerisi’nin de bu amaç doğrultusunda bir görevi vardır.
      Erdemlilik Çerisi, kişioğlunun en bilinçlisi olan Türk Soyu’nun da en bilinçlisi, en ülkücüsüdür.
      Erdemlilik Çerisi’nin en büyük vazîfesi Hun Kağanlığı’nın yeniden diriltilip Türk Soyu’nun dünyâya yeniden hâkim kılınması, kâinatın Umay şefkat sistemi ile donatılmasıdır.
      Erdemlilik Çerisi, ülkü için yaşar, ülkü için ölümsüz olmak ister, gerekirse ülkü için ölür.
      Erdemlilik Çerisi adanmışlığın, ülkü bilincinin gövde bulmuş hâlidir.
       
       
      2- BİRLİKÇİLİK
      Tengri’nin bilinci, doğal olarak tüm varolanlara dağıtılmıştır.
      Tengri’nin kendisini gerçekleştirmesi, için bu bilincin en yüksek düzeye ulaşması ve birleşmesi gerekir.
      Birlik, ya’nî Tengri’nin bilincinin bir yap-bozun parçaları gibi birleştirilmesi, var olanların kâbiliyetlerinin tek ülkü için uyumlu hâle getirilmesi, var olanların eşzamânlılığının (senkronizasyonunun) sağlanması demektir.
      Kişileri, belirli yeteneklere sâhib olmadıklarından ötürü aşağılamaktansa, onlara sâhib oldukları yetenekler doğrultusunda görevler vermek, bir Sanbay’ın birlikçilik niteliğinin gelişmiş olduğunun kanıtıdır.
      Tengri’nin en bilinçlileri Türkler olduğuna göre, Erdemlilik Çerisi’nin birlikçiliği kanbağı aracılığı ile Türkleri birleştirmektir.
      Dolayısı ile Erdemlilik Çerisi Türk soyludur, Türk ırkçısıdır.
      Bu yüzden Erdemlilik Çerisi, bireysel menfaatçi, ferdiyetçi, özçıkarcı olamaz.
      Onun bir ülküsü, görevi vardır. Bu görevin bir ân önce başarılabilmesi için birlik olunması şarttır.
       
       
      3- SORUMLULUK
      Tengri’nin kendisini gerçekleştirmesinin, ülküye ulaşmanın yolu BİRLİK’ten geçtiğine göre, Erdemlilik Çerisi de bu birliğe ülkü bilinci ile katıldığına göre, o sorumluluk sâhibi insândır.
      Erdemlilik Çerisi, sorumluluğunu gökten indiği varsayılan kitaplardan öğrenmez.
      O sorumluluklarını, kendi bilinci, duyarlılıkları aracılığı ile algılar, bu sorumlulukların yol göstericiliği ile ülküsü için iyimserce çabalar.
      Sorumluluklar, yapılması gerekenler yaşamın kendisinden ilham alınarak öğrenilir.
      O yeryüzündeki en bilinçli kimselerden olduğuna göre, onun görevi en büyüktür.
      Diğer her şeyin vazîfelerini doğru yapıp yapmadığından sorumludur.
      Yeryüzünde rüzgâr esmesi gibi esmiyorsa, kuşların ötmesi gerektiği gibi ötmüyorsa, yağmurun yağması gerektiği gibi yapmıyorsa, atlar kişnemesi gerektiği gibi kişnemiyorsa, taşların durması gerektiği gibi durmuyorsa, güneşin doğması gerektiği gibi doğmuyorsa, bir Türk bundan rahatsızlık duyar, kendisini sorumlu hisseder.
       
       
      4- CİDDİYET
      Bir kimse Ülkücü ise, ülkü bilinci ile doludur.
      Bir kimse ülkücü bilinci, ülkünün gerçekleşmesi için birlik olması gerektiğini biliyordur.
      Bir kimse birlikçi ise, birliğin oluşmasında kendisine düşen görevlerin sorumluluğunu hisseder.
      Sorumluluk sâhibi olan kimse ciddîdir.
      Erdemlilik çerisi, dünyânın en ülkücü kimsesidir.
      Erdemlilik çerisi, ciddiyet sâhibi olmaya, olan biten her şeye, Tengri’nin kendisini gerçekleştirmesine ciddiyetle bakmaya mecbûrdur.
      Erdemlilik çerisi, olgunlaşmamış, çocuksu kimselerden tiksinir.
      Onları görevsiz, amaçsız bulur, onların varlığını anlamsız bulur.
       
       
      5- ÖZSAYGI
      Ülkü sâhibi olan, birliği korumakla görevli olan, sorumluluklarını bilen ve bu yüzden de ciddî olan kimse, Tengri’nin kendisini gerçekleştirme ülküsünde ne kadar önemli yere sâhib olduğunu bilir.
      Erdemlilik çerisi, kendisini bildiği, en büyük ilme sâhib olduğu için de kendisine saygılıdır.
      O ataların bu ülkü için çektiği çilelerin netîcesidir.
      Kendi gövdesinde, yüzbinlerce yıllık bir sürecin yükünü taşır.
      Atalarının çabalarını çıkarmamak için yaşar.
      ÖZSAYGILI bir kimse, kendisini değerli görür, özgüven sâhibidir.
      ÖZSAYGILI bir kimse, bedeninin araç hâline gelmesine şiddetle karşı çıkar.
      Bu yüzden oturup kalkmasına, giyinmesine, konuşmasına önem gösterir.
      ÖZSAYGILI olmayan bir kimse, karşıdakilerden saygı bekleme hakkına sâhib değildir.
      Erdemlilik çerisi, özsaygılı olduğu için, başka bir kişioğlunun aracı hâline gelmek istemez.
      O sâdece ülküsüne adanmıştır.
      Başka bir kişioğlunun arzuları için değil, ülküsünün gerektirdikleri için yaşar.
       
       
      9- İYİMSERLİK
      İyimserlik, elinden geleni yapmak, gerisini Tengri’nin buyruğuna bırakmaktır.
      Tengri kendisini muhakkak gerçekleştirecektir.
      Dolayısı ile, bize düşen, bu gerçekleştirme sürecindeki görevimizin bilincinde olmak, bu yolda çaba göstermektir.
      Erdemlilik çerisi, melankoliklerden, karamsarlardan, eziklerden tiksinti duyar.
      Erdemlilik çerisi, çevresinde bu türden kişiler bulunmasına izin vermez.
      Kötümser insânı iyimserliğe teşvik eder, başaramazsa onu kendisinden uzaklaştırır.
      Erdemlilik güçlendikçe, Çeriler de güçlü hissedecek, iyimserlikleri artacaktır.
       
       
      7- YIRTICILIK
      Sorumluluklarının gereğini ne pahasına olursa olsun yerine getirmek için tuttuğunu koparan birisi olmaya mecbûrdur.
      Gücünü Erdemlilik birliğinden, özsaygısından, ülküsünün hak yol olduğuna dâir bilincinden alır.
      Tuttuğunu koparmak için gereken fikirleri, stratejileri, taktikleri üretmek, SORUMLULUK ilkesinin de gereğidir.
      YIRTICILIK, ezikliğin tersidir.
      Erdemlilik Çerisi, ödünsüzdür, yolundan caymaz.
      Erdemlilik Çerisi, dünyâdaki en yırtıcı varlıktır.
       
       
      8- GELİŞİMCİLİK
      Sorumluluk sâhibi olan bir kimse, kendisini geliştirmeye, ülküsü için gerekli olan bütün araçları elde etmeye eğilimlidir.
      Bir kimse gelişimci değilse, yeterince sorumlu hissetmiyordur.
      Sorumlu hissetmeye bir kimse, ülkü bilincine erememiştir.
       
      9- ERDEMLİLİK
      Erdemlilik Çerisi, üstün erdemlerin gövde bulmuş hâlidir.
      Çürümüş topluluklara, ahmaklara özgü dedikoduculuk, fitnecilik, özçıkarcılık, paçozluk, ihânete yatkınlık, vefâsızlık ona tiksinti verir.
      Erdemli olan, ülkücü olan kimse içtendir.
      Onda yapmacıklığın zerresine rastlanmaz.
      Sanbaylarına sevgi ve saygı ile yaklaşması,yapmacıklıktan değil, erdemliliğinden, içtenliğinden ileri gelir.
      Boşboğaz, patavatsız değildir. Sır saklamayı bilir.
      Çürümüş bir toplumda yaşamaya mecbûr kalmaktansa, eğer bu topluma nizâm veremeyeceğini anlarsa, kafese konuşmuş bir bozkurt gibi, kendisini kafesin demirlerine vura vura öldürmeyi tercih eder.
      O, çevresindekileri iyiye, güzele, kanbağına sâhib olanlara kısacası birliğe teşvik eder.
2 yazı görüntüleniyor - 1 ile 2 arası (toplam 2)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.