Türk devletini Türklerin yönetmesini istemek ırkçılıksa ırkçıyız dedik. Ötesi hamaset kalır. Nazi anlayışında bir ırkçılık bizim milli kimliğimizle, kültürümüzle ve geleneklerimizle bağdaşmaz. “ırkçılığı tehlikeli hale getireceğiz” diyor Tigir Er. Yapabilecekleri fazla bir şey yok. Ötesi Türk milletine zarar verir.
Düşüncelerinde yaşadıkları coğrafyanın yakın tarihte ki etkileri büyük . İçinde bulundukları milletin geçmiş tarihini kendilerine göre yorumlamaları düşüncelerini saplantı haline getirmiş. Dünyayı bir parça tatmış insanlar. Barbarlığı güçlü olma bünyesinde kabul görüyorlar. Düşündükleri kurguladıkları şeyler kendi düşüncelerine büyük kalabalıkları yandaş olarak bulamayacak ama Türk ırkını temel prensip alan içtimai fikirlerin üstünü tozlandırabilir.
Bunlar kitap yazıyordu en son çıkartacağız felan diyorlardı. Bu kitap çıktıktan sonra renklerini tamamıyla belli ederler. Mahkeme salonlarında ağlıyacaklar mı? Yurt dışına mı kaçacaklar? Deli taklidi mi yapacaklar ? Düşüncelerini ilk gün ki hevesle orda da savunup çekecekleri çileyi kendilerine onur mu varsayacaklar?
Serviste olmasam bir şeyler yazardım ama uzatamayacağım.
Şöylece kısa keseyim; arkadaşlar Yeşil Fener filmini izleyip hemen ardından Erdal Demirkıran-Sadece Başbakan Okusun kitabını okumuşlar, sonra da aralarından biri transhümanizm ve transmakinizm konusunda bir merak sonucu araştırma yapmış sonra bu konu da grup içinde yayılmış.
Sonuç olarak, bu üç şeyin etkisini gerçeklikle karıştırmışlar, rasyonalizmin etkisinde kaldıkları gayet açık, ama bizler genel olarak empirizm akımını daha mantıklı buluyoruz.
Bu arkadaşlar hayal dünyalarıyla gerçek dünya arasındaki çizgiyi kaybetmişler.
Tanrı onlara doğru yolu göstersin.
Zira kadını aşağılamak usa yapımı araçlara binmek ve zengiliği aksarayla örneklemek ancak cahillik işidir ve belli ki bir çobanları var.
Neyse kandaşlar yol bitti ekmek ve çikolata alıp kızımın kapıyı açmasını bekleyeceğim 🙂
Esen kalın.
tarafından güncellenmiştir.
tarafından güncellenmiştir.