- Bu konu 3 yanıt içerir, 4 izleyen vardır ve en son 8 yıl 5 ay önce
sakiralp tarafından güncellenmiştir.
-
YazarYazılar
-
10 Haziran 2017: 05:30 #21436
HassTayyar
KatılımcıMerhaba arkadaşlar
sözlükte gündem hakkında açılan konularda ciddi bir düşüş görüyorum, o yüzden okulda komitelerimin de bitmesi şerefine katar odaklı ve son dönemi toparlayan bir yazı yazmaya karar verdim.
ortadoğunun trumptan sonra bu denli karışmasını daha önceki yazılarımda paylaşmıştım. ve maalesef orta doğuda yanan bu ateş körüklendikçe körükleniyor. son günlerde de gazetelerde ve haberlerde ‘katara giden Türk askeri’ diye başlıklar görüyoruz. fakat dönemimizin medyasının bir olayın özünü anlatma konusunda gerçekten bir problemi var. Türk askeri katara gitti ama bu ne ifade ediyor? bu yazıda biraz bundan bahsedicem. kafanız yerinde değilse sonra okuyun çünkü kütür kütür bilgi olacağını düşünüyorum, uzun bir yazı olabilir bilmiyorum, sıkmamak için fotoraflar eklicem, umarım sonuna kadar sabredersiniz ?
https://www.youtube.com/watch?v=cIoJRXm9tdA
katar, belki Bursa kadar toprağı olmayan, nüfusu 2.2 milyon olan, yakın tarihte ingilizlerin desteğiyle suuidi arabistandan ayrılan doğalgaz ve petrol zengini, yarımada şeklindeki ufacık bir devlettir. Türkiye’nin katarla ilişkileri de oldukça sıcak ve ticari anlamda karlıdır. çok zengin ve küçük bir ülke oldukları için de Türkiye’de ciddi bir yatırımları vardır.

suudi arabistan o toprak için hala kendilerinin olarak bahsederler (resmiyette değil). yani ortada zaten bir husumet var. haritada gördüğünüz gibi tek kara bağlantısı suudi arabistan iledir. hal böyle olunca bölgenin abisi suudi arabistanın sözünden çıkamayacağı bir pozisyonda.
gelelim bölgenin kültürel yapısına

bu bölge birbirinden görgüsüz ve birbirinden kaprisli şeyhler ve prensler ile yönetiliyor. buradaki ülkeleri yöneten aileler o kadar istikrarsız ilerler ki aralarından su sızmayan iki ülkenin bir sabah birbirlerinin elçilerini kapı dışarı etmeleri bölge için hiç de şaşırılacak bir olay değil. ortadoğudaki dengelerin en güzel manipule edilebildiği ve bizim gibi ülkelerin kafalarını en çok karıştıran bölge bu nedenle burasıdır. her an her şey beklenebilir yani.
bu huyları gerçekten de dünyanın başka hiçbir yerinde yoktur. şimdi bazı arkadaşlar bu insanların müslaman olmasından dolayı bana kızacaklar ama tarih boyunca araplar hep böyledir, istikrarsız, karar veremeyen, dış ülkerin güdümüne açık ve güvenilmez.. Osmanlı’nın dağılma dönemini karıştırmıyorum bile. durum böyle olunca araplar birbirleriyle de geçinemezler. küserler, söverler, barışırlar, savaşırlar, kız alıp verirler… yani bölge karıştırılmaya çok müsait bir yapıda.

Türkiye ile bölgenin ilişkileri:
Türkiye geçtiğimiz 5-6 yıl dışında ilişkilerini daima sıcak tutmuştur. yeri geldiğinde liderlik yapıp iç savaşları bitirmek için erzak ‘satmış’, yeri geldiğinde ise bölgenin nazını çekmiştir. trump başa geldiğinden beri ise güvenilmez olan arap şeyh ve prenslerinde bir çark etme mevzu bahisi var. hatırlarsınız ki trump ilk yurt dışı ziyaretini suudi arabistana yapmıştı:

hatta arap şeyhlerinden biri trampın evli ve çocuk sahibi olan kızına talip bile olmuştu ? fotoğrafta soldaki kişi mısır devlet başkanı sisi’dir. kendisinin Türkiye’ye hayli mesafeli olduğu da bilinir.
ikinci ziyareti ise israile olmuştu ama o konuya bugün değinmicem.
bu arada şunu da söylemeden geçmeyim kalsın şurada, bu şeyhler ve prensler iranı günahları kadar sevmezler ve 80lerdeki iran-ırak savaşına en çok sevinen yaratıklar yine kendileridir. burada kalsın, dönücem yine. aşağıdaki fotoğraftan kimler ittifaklık yapıyor görebiliriz


konuya dönecek olursak, suriyenin toprak bütünlüğünü savunun bir avuç devlet vardı zaten, araplar da amerikanın güdümüne girerek yollarını bizimkinden ayırdılar (yukarıda trump ziyaretinden bahsetmiştim.). kaldık iran ve rusya ile.

bu üçlüde de durumlar oldukça tuhaf. rusya ışidden kurtulmak için ypgyi silahlandırıyor, iran topraklarındaki örgüt inlerine dokunmuyor, ve aynı ypgyi bölgede bağımsız bir kürt devleti isteyen bir amerika da silahlandırıyor. asacak rusya ve amerika bayrağı bulamayan (!) kürtleri ise biz vuruyoruz. keza bayrak astıklarında hiçbir şekilde dokunamıyoruz. Türkiye ise özgür suriye ordusunu destekleyerek kürtler ve ışid ile savaşıyor. (konuyu dağıtmak istemiyorum. öğrenmek isteyenler için hiç üşenmedim ? cüneyt özdemirin güzel bir videosunu buldum, buraya tıklayın https://www.youtube.com/watch?v=zwblDHDVJKs 1.07’yi açın)
diyeceğim odur ki ortadoğuda dize gelmeyen bir avuç güç kaldı, ve onların arasının açılması için de her an bir kıvılcım çıka(rtıla)bilir. Türkiye de o ülkelerden biri. kaldı ki Türkiye’nin amerikayla şuanda ortak hiç bir çıkarı yok, savaş açsa açar yani, durum o kadar boktan. küresel denklemde eşitliği sağlamanın en önemli adımı da Türkiye ve iran oldu. önce birbirmize küstürüp, sonra savaştırmak gibi bir niyetleri var.
her neyse geçtiğimiz aylarda araplar bir ziyafet düzenlediler, arapların yaptıkları bu çarklardan sonra da tayyip erdoğan bu davete katılmadı. buna da biraz içerlediler ki olaylar kopma noktasına geldi.
katarın şöyle bir kritik önemi daha var, ben katarı kuveyte çok benzetiyorum. küçük devleti kurarsın askerini yığarsın, yüzyıllık planlar bunlar. nasıl abd kuveyte ordusunu yığdıysa, katara da zamanında izin alarak bunu yaptı ve 2 tane üs kurdu. üs dediğim de tam üs yani, 100 tane uçak var. abd nin topraklarının dışındaki en büyük üssü. hüsnü mahallinin objektifinden bir fotoğraf buyrun

dolayısıyla Türkiye’nin bu bağımsız devleti kaybetme gibi bir lüksü yok! arası daima iyi olmak zorunda! tabi bu yakınlaşma da çevreleri rahatsız ediyor. sonunda dediler ki ‘katar ışidi besliyor’. arkadaşlar istanbul kadar toprağı olan bir ülkeden bahsediyoruz. ışidin kaynağını mı buldunuz yani? ve tabi olayları takip eden ambargo, teslim olma çağrısı…
katar prensinin kazanma şansı maalesef sıfır. koskoca suudi arabistan ve yancı devletlerine karşı geliyor, bu ufacık tefecik devletin kazanma gibi bir olasılığı kağıt üzerinde bile yok.katarda 3 olasılık var şuanda. burayı iyi okuyun.
1-katar prensi teslim olur: defalarca kez gün aşırı olarak tatlı bir inatçılıkla teslim olmayacaklarını söylüyorlar.
2-darbe olur, amerika ve suudi arabistan yanlısı bir prens başa geçer
3-suudi arabistan işgal eder: son iki olasılığın olmaması için TÜRK ASKERİ KATARA GİDİYOR.umarım çıkmazı anlatabilmişimdir. şimdi türk askeri de katara gitti, darbe ve işgale sanıyorum ki kalkışılmaz. ama katar prensi teslim olmayacağını söylüyor, abd ve suudi arabistan o prensi istiyor. Türkiye de tam anlamıyla bir bariyer görevi görüyor. bir soru sorayım ben size, cevabı bulan olursa yoruma atar, teröre destek vermekle suçlanan katara asker yollamak suretiyle destek olan Türkiye’ye, katar suçlu bulunduğu taktirde ne olacak?
—–
irandaki bombalı saldırı


andalarım iranda senelerdir terör saldırısı olmuyor. tam da katar ambargodayken, tam da katar ışidi beslemekle suçlanırken… ne tesadüf di mi? Türkiye bu saldırının hemen ardından iran ile bağlantıya geçerek katarın söz konusu bile olamayacağını savundu, ve güzel bir olay yaşandı. iran sağ duyulu yaklaştı. yani suçluyu katar olarak görmüyor, suçu abd ve suudilerde arıyor desek çok da yanlış olmaz.
şimdi şöyle bir durum var. Türkiye hiç işgal tehlikesi yaşamadı. bizim halkımızın tehditleri hep pkk gibi iç kaynaklı oldu. ama iranda durum böyle değil. iranda diğer ülkelerle çıkabilecek olası bir savaş korkusu var. iran-ırak savaşı arkadaşlar tam 8 sene sürdü. 8 koca sene birbirlerini yenemeyen 2 ülke. daha doğrusu kıçı kırık ırağı bile yenemeyen bir iran! muhtemelen bu korkuyu bizler anlayamayız. iran halkı daha ilk bombalı eylemde öfekeyle kudurup sokaklara döküldü. hatta eski nükleer programa dönmeyi bile tartışıyorlar şu anda.
iranın katarı desteklemesinin sebeplerinden biri de şu aşağıdaki fotoğraf, yıldızlar abd üsleri:

iranla şuanda hedeflerimiz müşterek. aramızın bozulması için uğraşacak çok devlet var orası kesin. benim aklıma birkaç neden geliyor,
-pkk: Türkiye sağ duyulu davranır alttan alır diye düşünüyorum.
-yukarıdaki haritada bulunan Türkiye’nin doğusundaki abd üsleri: olası bir iran karışıklığında abd irana karşı istihbarat toplayacaktır. bu da aramızı bir hayli açacaktır.
-mezhepçilik
-Azeri Türklerdurum bu andalarım. Tanrı Türkü korusun, esenlikler…
10 Haziran 2017: 05:37 #24804derebeyi35
KatılımcıKonunun haklılığnı zaman gözterecektir ama gayet güzel emek harcanmış ve takdir edilmesi gereken bi yazı
10 Haziran 2017: 09:38 #24805kendiniarayanadam
KatılımcıBen daha çok Katar’ın kolonisi haline geldiğimizi düşünüyorum. Katar’ın yaptığı o kadar yatırımdan sonra 3-5 bin Türk askeri gitmiş az bile. (Tabi bunu kendi fikriyatımla değil, onların bakış açısıyla söylüyorum. Benim nazarım da bir Türk gencinin dahi burnunun kanamasına gönlüm razı değildir.)
21.yy’ da ne yazık ki ulus devlet kavramı geçerliliğini yitirdi. Artık devletler şirket gibi yönetiliyor. Hal böyle iken Katar son birkaç yıl içerisinde Türkiye’den hangi firmaları almış öğrenmek için Google’da “Katar’a satıldı” dye ufak bir arama yapmanız yeterli.
10 Haziran 2017: 11:45 #24806sakiralp
KatılımcıMesele katar değil bence. Katar sadece yem. Katar sadece orta doğu’nun gruplaşmasını sağlayan kırmızı çizgi. Suriye ve Irak’ın kuzeyine kürdistan devleti projesini amerika attığı zaman o projeyi destekliyecekler , arkasında duracaklar saflarını belirliyorlar. Ciddi anlamda modern silahlarla silahlandırılan pyd var sınırlarımızın dibinde.
-
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.