Ankara Muharebesi – İki Türk imparatorluğu Neden Savaştı

Anasayfa Sözlük Tarih Ankara Muharebesi – İki Türk imparatorluğu Neden Savaştı

3 yazı görüntüleniyor - 1 ile 3 arası (toplam 3)
  • Yazar
    Yazılar
  • #21233
    Abdulkadir
    Katılımcı


    Ankara Savaşının Nedenleri

     

    Bir yandan Beyazıt, bir yandan Timur, Anadolu üzerindeki beylikleri tebaası haline getirmeye çalışıyorlardı.

    Timur’un taarruzlarıyla yıkılan Celayir’in Sultanı Ahmet Han ve Karakoyunlu Devletinin hükümdarı Kara Yusuf, Timur’un eline geçmemek için Osmanlıya sığındılar.

    Timur, kendisinden kaçan Ahmet Han ve Kara Yusuf’un iade edilmesi için Beyazıt’a mektup göndererek esir edilmek üzere kendisine teslim edilmesini istedi. Ancak Beyazıt, kendisine sığınan beyleri vermek istemeyince Timur ile Beyazıt arasında mektuplaşmalar başladı.

    Timur, ısrarla esirlerinin kendisine verilmesini istiyor ve tehdit ediyor, Beyazıt ise esirlerini vermeyi reddedip Timur’un meydan okumasına ağır sözler ve tehditlerle karşılık veriyordu. Karşılıklı tehdit ve hakaretlerle gerçekleşen bu mektuplaşmalar neticesinde Timur, Beyazıt’ın ele geçirdiği Sivas, Halep ve Şam’a istila etti ve esir iadesi meselesi savaşa dönüşmeye başladı.

    Timur, Sivas, Halep ve Şam’dan sonra Bağdat’a yönelince, Beyazıt da karşı taarruzla Timur’un hâkimiyeti altındaki Erzincan ve Kemah’ı istila etti. Bu karşılıklı taarruzlar büyük bir savaşı artık kaçınılmaz hale getirmişti. Yaşanan anlaşmazlıklar neticesinde Timur, Beyazıt’a elçi göndererek Kemah’ın geri verilmesini, Ahmet Han ve Kara Yusuf’un iadesini ve Osmanlıların kendisine bağlanmasını talep etti. Bu talep, açıkça bir savaş ilanıydı. 

    Ankara Savaşının Tezahürü

    Beyazıt’ın, söz konusu ağır taleplerini açıkça reddederek kendisini tehdit etmesi üzerine Timur, 140 Bin kişilik bir ordu hazırladı. Bu orduda Timur’a destek veren irili ufaklı 20 Sultanlıktan askerler ve Hindistan’dan temin edilen savaş filleri bulunuyordu. Beyazıt, Timur’un taarruza giriştiği haberini alınca, himayesi altındaki Türk Beyliklerinden oluşturduğu orduları hazırladı. Ancak bu ordu, Timur’un ordusunun karşısında sayıca oldukça zayıf kalıyordu. Özgün güçleri yetersiz kalınca Sırplardan asker desteği alarak ordusunun gücünü 85 Bin’e çıkartı ve Timur’un ordusunu karşılamak üzere Ankara’ya doğru harekete geçti. 

    Beyazıt, Ankara’ya ulaştığında Timur’un Tokat cenahına yöneldiği haberini aldı. Bunun üzerine zaten sayıca az olan ordusunun mevcut gücünü de bölmek zorunda kaldı ve yaya güçlerini dağlık bölgelerdeki stratejik noktalara yerleştirerek süvarilerden oluşan güçlerle ormanlık araziye konuşlandı. Bu hareket Timur için büyük bir avantaj sağladı. Hızlı hareket kabiliyetine sahip olan güçleri, bu mücadelede Timur’un ordusunu yenilmez kılmaya yetiyordu. Beyazıt’ın hareket düzenini ve savaş tertibatını öğrenen Timur, şaşırtmak amacıyla güçlerini güneye, Kayseri’ye doğru kaydırdı. Beyazıt, Timur’u Tokat ve Sivas istikametinden beklerken, Timur Kayseri üzerinden Ankara’ya doğru ilerleyip şehri kuşattı. Timur’un Ankara’yı kuşattığını öğrenen Beyazıt, Savunma savaşı yapacakken taarruz etmek zorunda kaldı ve büyük bir hata yaparak Temmuz ayı sıcağında ordusunu Ankara’ya yürüttü. Hem sayıca az olan hem de Temmuz sıcağında susuz ve yorgun düşen Osmanlı ordusu, Ankara’ya ulaştığında, Timur beklemediği bu manevra karşısında kuşatmayı kaldırarak daha kuzeye, Ankara Savaşının gerçekleşeceği Çubuk Ovasına çekildi. 

    Beyazıt, Timur’un ordusunu çok hızlı bir şekilde takip ederek kuzeye yöneldiğinde Timur ordusunu emniyetsiz ve askerlerin istirahat ettiği bir anda yakaladı. Ancak Beyazıt’ın ordusu yoğun sıcak altında sürdürdüğü sürek takip sonrasında yorgun düşmüş ve susuz kalmıştı. Durumu mahiyetiyle istişare eden Beyazıt, hemen taarruz edip sonuç alma tekliflerine karşın, bu hareketin mertçe olmayacağını düşünerek askerlerini dinlendirmeyi tercih etti. Nihayet Timur, Beyazıt’ın geldiğini haber alınca ordusunu teyakkuza geçirip savaş tertibi aldı. Osmanlı ordusu da istirahat edip su ihtiyacını giderdikten sonra savaş düzeni alarak hazırlıklarını karşılıklı olarak tamamlanmasını beklediler.

    Ankara Savaşının Gelişimi

    İki tarafta tüm hazırlıklarını tamamlayıp 28 Temmuz sabahı, sabah namazından sonra savaş düzeni aldılar. Beyazıt, Niğbolu savaşında kullandığı Kurt Kapanı (Hilal) taktiğini uygulamak için ordunun en önünde yer aldı. Beyazıt, kendisine bağlı Azaplarla birlikte çalılık ve otluk bir düzlük üzerinden hücum ederek ilk taarruzu başlattı. Ancak bodur ağaçlar ve çalılıklar, ileri taarruz için hızı yavaşlatan bir etkendi. Öncü kuvvetlerin taarruza kalktığını gören Timur, ilk karşılığı okçularla verdi. Timur’un ordusundan gelen yoğun oklar, çalılıklar ve otluklar sebebiyle yavaşlayan Azaplar üzerinde etkili olunca Azaplar, ağır kayıplar vererek geri çekilmek zorunda kaldı. İlk hamlesi başarılı olmayan Beyazıt, Yeniçeriler ve Sipahilerden oluşan güçlerine taarruz emri verdi. Timur, ilerleyen yaya kuvvetlerine karşı savaşçı fillerini ve ormanlık alan içerisinde gizlenen süvarileri görevlendirince avantaj yine Timur’un güçlerinin eline geçti. Mirah Şah’ın birlikleri de Süleyman Çelebi komutasındaki birliklerin üzerine taarruz edince zor durumda kalan Süleyman Çelebi birliklerine Merkez güçte yer alan Yeniçeriler yardıma gitti. Sayıca az olan Osmanlı ordusu, Yeniçerilerin ordu merkezinden ayrılmasıyla ikiye bölündü ve Timur’un savaşçı filleri daha da ileri sürmesiyle sağdan, soldan ve ön cepheden hücum eden güçlere karşı yeterli direnişi gösteremedi. Üstelik Osmanlı ordusu, savaşçı fillerle ilk kez karşılaşıyorlardı. Fillere karşı nasıl bir taktik izleyeceğini bilmeyen Osmanlı ordusu, karşı koyulmaz fillerin taarruzları karşısında disiplin ve düzenini kaybetmeye başlamıştı. 

    Bunun üzerine Beyazıt, büyük bir hata yapıp kurt kapanı taktiğini tekrar uygulayarak Sipahilerle Filleri karşı karşıya getirdi. Savaşın en kanlı ve şiddetli anı o andı. Yeniçerilerin ok atışları ve Sipahilerin başarılı taarruzlarıyla Filler etkisiz hale getirilebilmişti ancak hem Sipahiler, hem Yeniçeriler çok ağır kayıplar verdiler. Fillerinin devre dışı kaldığını gören Timur, Şeyh Ömer Mirza komutasındaki birliklerini Yeniçerilerin üzerine gönderdi. Beyazıt, bu hamleye karşılık olarak Anadolu beyliklerinden toplanan Askerleri ve Kara Tatarları takviye etti. Ancak Kara Tatarlar, Timur ile savaş öncesinde anlaşmışlardı. Yeniçerilerin yanına gitmek yerine Rumeli ve Sırp askerlerinin arka cenahından ok atışlarıyla arkadan saldırdılar. Miran Şah ile Süleyman Çelebi birliklerinin arasında geçen çarpışmalarda takviye olarak gelen güçlerden Anadolu Beylikleri taarruz etmekteyken, Timur’un ordusuna bağlı Anadolu Beylikleri kendi bayraklarını açınca Beyazıt’a bağlı Anadolu beylikleri de Timur’un ordusundaki Anadolu Beyliklerinin safına geçerek Osmanlı ordusundaki dengeleri alt üst ettiler. Yeniçeriler ve Rumeli birlikleri, önce Kara Tatarlar, sonrasında Anadolu Beyliklerinin Timur’un safına geçmesiyle savaş alanındaki inisiyatiflerini kaybederek ağır kayıplar vermeye başladılar. Rumeli ve Sırp birlikleriyle Yeniçeriler dışındaki güçlerin kendilerine sırt çevirip Timur’un tarafına geçmesiyle Beyazıt tam anlamıyla sükûtu hayale uğradı. Osmanlı ordusunda, yalnızca Yeniçeriler ev Rumeli-Sırp birlikler Beyazıt’a sırt çevirmemiş ve savaşın sonuna kadar mücadele etmişlerdi. 

    Adım adım mücadeleyi kaybeden Osmanlı ordusu, mağlup olunan cephelerden çekilmeye başladılar. Timur, son emrini vererek Beyazıt’ın sağ ele geçirilmesini emredince sonuç almak için son taarruz başladı. Vezirler İsa Çelebi, Süleyman Çelebi, Mustafa Çelebi ve Mehmet Çelebi, kuşatmayı yararak kaçmayı başardılar. Şehzadelerin kaçtığını fark eden Sırp Birliklerinin komutanı ve Beyazıt’ın kayınbiraderi olan Stefan Lazareviç, Beyazıt’a çekilmesi için tavsiyede bulunsa da, Beyazıt mücadele etmeye devam etti. Çatalpete’de emrinde 300 kişilik askeriyle atının sırtında çarpışarak Timur tarafından yakalandı ve esir edildi ve Ankara Savaşı, Osmanlı Devleti için büyük bir hezimet olarak tarihe maloldu.

    #24475
    Meskenlee
    Katılımcı

    Okumayi yarida biraktim. Osmanlinin yenilmesine mazeret arar Timur’un dahice taktiklerini hice sayar bi yazi gibi geldi

    #24476
    sakiralp
    Katılımcı

    Timur’da Hindistan Seferinde ilk defa fillerler karşılaştı ama tarih sayfaları Timur Han yenildi yazmaz.Timur’da Yıldırım’da öz değerlerimizdir. Bu olay neticesinde Anadolu Topraklarında Mehmet Çelebi gibi bi aslan çıkmıştır. Fetret devrini bitirmiştir. Ruhunu teslim ettiğinde vücudunda 40’a yakın kılıç mızrak yarası vardır. Mekanları Uçmağ olsun.

     

3 yazı görüntüleniyor - 1 ile 3 arası (toplam 3)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.